4 Haziran 2010 Cuma

Hafta sonu ayaklarını uzatıp kahveyi höpürdeterek uzun uzun gazete okumayı özledim.Oysa ki hafta sonlarının da bir süredir benim için mesai günlerinden farkı kalmadı.Hep bir telaş..Çocukların kursları, yıl sonu okul gösterileri.Bir de temizlik,ütü ve çamaşır gibi evin de ihtiyaçlarına cevap vermek gerekiyor.E bu arada 3 öğün açlık hissinin yemek yapmayı zevk halinden çıkarıp zorunluluğa dönüştürdüğü gerçeği de malum..

Şikayet değil tabi koşturma bitince hayat biter ve gerçekten böyle şeylere koşturalım.Sağlık olsun.Ama işler öyle bir hal almaya başladı ki diğer işler bitmezken saçlarımı bile tarasam mahçubiyet hissi kaplamaya başlıyor ki çok fena.Kendine zaman ayırıp şarj olmayınca yaptıkların gereken zevki vermiyor.(Gerçi çocuklar ve yemek yapmak hariç diğer işlerin insana zevk vermesi daha tehlikeli bir durum bence..)

Galiba işin sırrı organizasyonda.Yani deli gibi koştur,sistem kurmayınca işler bitmiyor.Bunu sağlamak lazım..

Çocuklar da çok yorgun tabii.İki hafta sonra okul tatil olduğunda hayatımız biraz daha sakinleşecek.Yüzme kursu da ara verecek.O zaman hem çocuklar hem ben daha sakin hafta sonları yaşayabileceğiz.Kızlarımla bayıldığımız Shrek serisinin 4. bölümünü de sinemada keyifle seyredebileceğiz.

Bu hafta İzmirden bir grup arkadaşın beni arayarak seminer dolayısı ile İstanbulda olacaklarını söylemeleri beni çok mutlu etti.Bu kadar yorulmuşken onlarla vakit geçirip eski günlere şöyle bir dönmek ve 14 yıl yaşadığım şehirden ve arkadaşlardan söz edip dedikodu yapmak iyi gelecek..Şarj olmanın bundan daha güzel yolu varmı)))

4 yorum:

  1. en güzel yöntem mutlu olmak için : dedi kodu! :)

    YanıtlaSil
  2. Bayanlara söylerler ama asıl dedikodunun hasını erkeklermi yapar acaba))

    YanıtlaSil
  3. kesinlikle:)
    dedikoduda erkeklerle yarışamayız bile:))))

    bu arada arkadaşlarınla güzel vakit geçirmeniz dileğiyle

    YanıtlaSil
  4. teşekkürler ruhum ))yağmur izin verirse geçireceğiz))

    YanıtlaSil