9 Kasım 2010 Salı

Herkesin sevdiği bir mevsim vardır.Benim kesinlikle sonbahar...Bu mevsime yüklenmiş hazan,ikinci bahar vs. yakıştırmaların tersine benim için başlangıcı temsil eder.Sanki yeni kararlar almak,yeni düşüncelerin,hayatların peşinden gitmek,hatta diyet yapmak için bile en uygun mevsimdir.
Çocukluktan kalma benim için başlangıcı ifade etmesi.Okulların açılmasıyla birlikte o heyecan,kurşunkalem ve silgi kokusu,kasımpatıların açması...Babamın elinden tutup okula gidişim.Evimizin yakınındaki bostanın içinden geçerdik kestirme olsun diye.Yaşım kaçtı bilmiyorum bababm o çiçeğin kasımpatı olduğunu söylediğinde.Belki 7 belki 10...Ne kadar büyüdük...
Geçen gün evde evrak çantasından birşey ararken elime 10 yıl önce kullandığım telefon defteri geçti.Kimler var diye heyecanla baktığımda hevesim kursağımda kaldı.Çünkü her harfte bir kayıp,artık aramızda olmayan bir isim vardı.
Demek istediğim hayat kısa.Mevsim uygun...Değerlendirmek gerek.Tabi kişiliğimiz ve değerlerimiz ölçüsünde...